Andante 2017
'Mozart Londra'da küçük bir çocukken'
Geniş kitle tarafından bugün dünyaca ünlü futbol takımıyla bilinen Londra’nın semti Chelsea’nin 1764 yılında birkaç ay boyunca Mozart ailesine ev sahipliği yaptığını ve o tarihte 8 yaşında olan küçük bestecinin 1. Senfoni’sini burada kaleme aldığını biliyor muydunuz? Yazarımız, Wolfgang Amadeus Mozart’ın 225’inci ölüm yıldönümünde, müzik dünyasının ölümsüz dâhisiyle özdeşleşmiş bu İngiliz mekanına yaptığı yolculuğu anlatıyor; elbette her zaman olduğu gibi, tarihte ve coğrafyada yolculuk edip Türkiye’yle de ilginç bağlantılar kurarak... Andante, Ocak 2017, sayı: 123 |
'Doğu'da keşfedilen yeni seslerin izinde' Yolu bu kez Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan yedi emirlikten birisi olan Dubai’ye düşen yazarımız, çok dilliliği ve çok kültürlülüğünden etkilendiği bu şaşırtıcı şehirde Dubai Operası’ndan ve onun yıllık programında gözüne çarpan ilginç yapımlardan bahsettiği gibi yine tarih içinde çok katmanlı ve çok mekânlı yolculuklara çıkarak, Arap gezgin İbn Battuta’ya ve 19. yüzyıl Fransız Oryantalist müziğinin babası, Romantizmin âbidesi, unutulmuş bestecilerden Félicien-César David’e ve onun, ilk kez soğuk bir İstanbul akşamında dinlediği Çöl Senfonisi adlı ikonik eserine son derece ilgi çekici göndermeler yapıyor. Andante, Şubat 2017, sayı: 124 |
'Kayıp seslerimin izinde'
Bugüne kadar köşesinde hep geçmiş yüzyıllarda yaşamış müzisyenlerin geride bıraktığı kayıp seslerin peşine düşüp onları günümüze ulaştırmayı kendine amaç edinen yazarımız bu kez ‘kendi seslerinin’ izini sürüyor. Gelin, Prag’da kaydedilen Kayıp Seslerin İzinde adlı senfonisinin, Suadiye’den Edinburgh’a uzanan renkli öyküsünü yazarımızın kaleminden okuyalım... Andante, Mart 2017, sayı: 125 |
'Londra'da Sibelius yalnızlığı' Çoğunlukla Türk kökenli müzisyenler ve tarihi kişiliklerin Batı coğrafyasında bulunan şehirlerde bıraktığı izlerin peşinden gitmesine alışkın olduğumuz yazarımız bu yazısında olduğu gibi bazen de, Jean Sibelius gibi tutkunu olduğu Batılı müzik adamlarının yaşamları boyunca arşınladıkları sokakları, girip çıktıkları mekanları ziyaret ediyor, kurdukları dostluklar ve onlardan geriye kalan belgeler üzerinde tefekküre dalıyor. Gelin, Finlandiyalı besteci Jean Sibelius’un Londra’daki gençlik yıllarına doğru uzanalım, bir vitrinde gördüğü bestecinin orijinal imzasından yola çıkan yazarımızın rehberliği eşliğinde... Andante, Nisan 2017, sayı: 126 |
'Çaykovski Paşa' Andante’de yazdığı Rus besteci Piyotr İlyiç Çaykovski’nin İstanbul seyahatini geçenlerde kitaba dönüştüren yazarımız, kitabı yayımlandıktan sonra karşısına çıkan, ilginç biçimde besteciyle aynı adı taşıyan bir Osmanlı paşasının okuyanı şaşkınlığa sürükleyen sıradışı yaşam öyküsünü anlatıyor. Andante, Mayıs 2017, sayı: 127 |
'Mahler'in Tepebaşı'ndan geçen opera yıldızları' Bir zamanlar İstanbul‘un biricik sahne sanatları mekanı olan Tepebaşı Dram (Kışlık) Tiyatrosu‘nda sahneye çıkan opera sanatçıları arasında, büyük Bohemyalı besteci ve orkestra şefi Gustav Mahler‘in Viyana Kraliyet Operası‘nı idare ettği sırada birlikte çalıştığı ama çok da iyi anlaşamadığı bir soprano ve bir de tenorun olduğunu biliyor muydunuz? Andante, Haziran 2017, sayı: 128 |
'Batı ve Doğu'nun birleştiği Berlin' Berlin’deki Museumsinsel’i (Müzeler Adası) ilk defa gördüğüm an Robinson Crusoe olsam böyle bir adada mahsur kalmayı hayal ederdim diye düşündüm; hele Ernst Hugo Lorenz-Murowana’nın fırçasından bu adanın bir köşesinin betimlendiği Berlin’de Mehtap tablosunun bir fotoğrafını görünce bunu daha da çok arzuladım. Bugün vinçlerin hâlâ mekik dokuduğu, hummalı bir inşaat furyasının kule kule rezidanslar değil de, yok olup gitmiş müzeleri teker teker geri getirdiği ve hatta Berlin’in kalbinde bir zamanlar görkemli bir halde hakimiyet kurmuş olan Hohenzollern hanedanının şehir sarayının Humboldt Forumu olarak eskisine sadık kalınarak yeniden inşa edildiği bu bir zamanlar parçalanmış toprakların yitik mimarisi, hiç beklenmedik bir bütünsellikle yeniden doğuyor. Andante, Temmuz 2017, sayı: 129 |
'Jane Austen ve Üç Sultan' Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Külliyesi’ni hayranlıkla incelediği sırada orada bulunan bir kitapçıda gözüne ilişen Jane Austen’la Çay Saati adlı kitap yazarımızın önünde yeni bir maceranın kapısını açmıştır. Unutulmaz aşk romanlarının ölümsüz yazarının bu dünyadan ayrılışının 200’üncü yıldönümünü de fırsat bilen yazarımız Austen’ın İngiltere’de doğduğu eve yaptığı ziyarette hem onun Türkiye’ye dayanan sıradışı geçmişini hem de müzikle olan yakın ilişkisini öğrenme imkânı bulur. Andante, Ağustos 2017, sayı: 130 |
'Bir Odesa seyahatinden hatıralar' Yazarımızın halen beIN İZ TV’de gösterilmekte olan Çaykovski İstanbul’da adlı belgeselinin, başta Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı olmak üzere, İstanbul’un doğal ve tarihi mekânlarında yapılan çekimleri sırasında, kısa bir süre önce yaptığı Odesa ziyaretinin unutulmaz anıları da zihnine doluveriyor. Çaykovski’nin de damgasını vurduğu Ukrayna’nın bu tarihi şehrindeki anıları eşliğinde bu trajik Rus bestecinin İstanbul’dan gelip geçtiği mekânları keşfe çıkmak, hem o hem de onu izleyen bizler için tarifi mümkün olmayan bir his... Andante, Eylül 2017, sayı: 131 |
'Mendelssohn'un izinde Londra'dan Abbotsford'a doğru' Felix Mendelssohn-Bartholdy 20 yaşını doldurduğunda ailesi onu o çağda her centilmenin eğitiminin önemli bir parçasını oluşturan ve “Grand Tour” olarak bilinen uzun süreli büyük bir Avrupa gezisine yollamaya karar vermişti. Ancak normalde Fransa, İtalya, Yunanistan ve hatta Türkiye’yi de kapsayan bu yolculuğa başlanırken, Mendelssohn’lar oğullarını ilk önce İngiltere’ye ve ardından da eserlerine karşı büyük bir hayranlık besledikleri İskoç yazarı Sir Walter Scott’la tanışmasını umdukları için İskoçya’ya göndermeye karar vermişlerdi. Yazarımız, Mendelssohn’un seyahati sırasında çizdiği karakalem resimleri ve Berlin’deki ailesine yolladığı mektuplar eşliğinde, büyük besteciden yüzlerce yıl sonra Londra’dan İskoçya’ya yaptığı seyahati ve gördüklerini anlatıyor. Andante, Ekim 2017, sayı: 132 |
'Bernstein'ın Harbiye'de Gershwin çaldığı akşam' Dünyanın önde gelen senfonik topluluklarından biri olan New York Filarmoni Orkestrası, efsanevi besteci ve piyanist Leonard Bernstein yönetiminde 1959 yılında çıktığı Avrupa ve Yakın Doğu turnesi sırasında İstanbul'a da uğrayıp Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda iki konser vermişti. Bir sahaftan satın alınan broşürlerinden yola çıkılarak, bu tarihi konserlerin ilginç, yer yer de komik hikâyesini öğrenmek ister miydiniz? Andante, Kasım 2017, sayı: 133 |
'Üzerlerine nur yağan sahaflardaki kayıp sesler' Emre Aracı, Üsküdar sahilinde 5-15 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Üsküdar Sahaf Festivali’ni ziyareti sırasında karşılaştığı Cumhuriyet dönemi yayınlarından alıntılarla, dönemin atmosferini zihninde canlandırıyor. Andante, Aralık 2017, sayı: 134 |
Copyright © 2000-2024 EMRE ARACI